Bu akşam saat 22.00 civarında Boğa burcunda Yeni Ay oluşacak, ve biz bunun etkilerini hissetmeye başladık bile… Şimdi biraz bu durumun etkilerini açalım. Boğa burcu doğası gereği sabit, ayakları yere sağlam basan, sakin, riskten hoşlanmayan bir toprak elementidir. Bu dönemde maddi güvence arayışımız, rahatımız, konfor ihtiyacımız, güzellik, sanat, estetik, hayata bakışımızda umut ve iyimserlik anlayışımız artabilir. Zodyak kuşağının ilk burcu olan Koçla başlayan atılımlarımız ikinci eve sahip Boğa burcu ile somut hale dönüşebilir. Finansal konulardaki durumumuzu stabil etme, kendimizi güvence altına alma isteği bu Yeni Ayın ana temalarından biri… Diğer yandan zaman makinesinde geçmişe yapılan yolculukla yaşanmış pişmanlıklar, kayıplar, telafi etme yolları arama, tamir etme, onarma, çocukluk, gençlik anılarımız orda bir yerlerde sıkışıp kalmış blokajlar vs. gibi durumlarla karşı karşıya kalmamız söz konusu olabilir. Yeme içme konularında özellikle bu ay abartılara kaçabilir hamur işi ve tatlılar önceliğimiz olabilir. Sağlık açısından ele alacak olursak bademcikler, boğaz, üreme organları, yumurtalıklarla ilgili organlarda hassasiyet oluşabilir.

Yeni Ayın oluştuğu saatlerde Yay burcu yükseliyor. Gökyüzünde oluşan büyük toprak üçgeni Jüpiter, Ay, Güneş ve Plütonla sahne almakta… 1, 5 ve 9. Ev konuları bize tüm zorluklara rağmen içinden bulup çıkartabileceğimiz güzelliklere ışık tutacaklar. Hazzın, tutkunun, şehvetin, coşkunun, aşkın sembolizması Venüs; Kral ve kraliçeye eşlik ettiğinde değmeyin keyiflerine… Lakin Merkürün ve diğer gezegenlerin durumlarını da göz ardı etmemekte fayda var. Güneşin, Ayın ve Venüsün yanı başında duran Retro Merkür iletişim aksaklıklarının yanı sıra sanki başka bir görevini yerine geri getirmek için geri planda beklemekte… Peki ne yapmaya çalışıyor bu Merkür? Belkide geçmiş mevzuları önümüze getirip düzeltmek için fırsat sunuyor olabilir mi? Yaşama ait yaptığımız hesap kitapları tutturamadığımız için haydı düzelt bunları diyebilir mi? Neden olmasın 😉 Anlık olaylara değil de bir bütün olarak ele aldığımız her ne varsa ana resime odaklanıp geçmişten bugüne kadar yaşananları masaya yatırma zamanı geldi. Çünkü tüm bunlar için gökyüzü şuan fırsat ve şans sunmakta. Çöz şifrelerini yol al, hayatını zorlaştırma, zor olarak gördüklerin belki de yarın hiç yaşanmamış gibi olacak, kır zincirlerini özgürleş bağımlılıklarından kop diyor. Diyor demesine de yaşanması gereken elbette yaşanıyor. Önemli olan bunu yaşarken neyin içinden geçtiğimizin farkına varacak özellikleri nitelikleri yakalayarak kendimize bu durumu defalarca yaşatmamak olmalı. Amacımızın ve burda olmamızın ne olduğunu bilirsek gelecek olanın da ne olduğunu az çok tahmin edip yol alabiliriz. İyiyle de kötüyle de olanla da olmayanla da zaten bu yaşamda sınanmaktayız. Birileri gülerken diğeri boynunu bükmüş ağlar, diğeri sinirlenirken bir diğeri sükûnetini korur. Maddenin içindeki manevi değerleri dengenin içinde dengesizliği kendi kefelerimizde tartarak tekamülün bir başka aşamasına atlayıp ilerleyeceğiz elbet. Kırmızı bantla işaretlediğimiz alanlara dokunulduğunda canımız yandığında ne için olduğunu yaşayarak öğreneceğiz elbette…

Herşey olup bittiğinde, ah bu ben kendimi nerelere koşsam, saklansam bir yerlerde gizlice ağlasam sahillere koşup hayaller mi kursam diyerek bulabiliriz. Bazen güzellikler karmaşanın, sabrın içinden çıkagelirmiş. Hayatınızda idrakına vardığınız hak ettiğinize inandığınız tüm güzellikler, iyilikler yaşarken cennetinizi yarattığınız bir dünyanız olsun… Her daim sevgi ve Aşkla kalın

Serap ŞAYLAN
06.05.2016 / Cuma

Bir cevap yazın